24 Temmuz 2014 Perşembe

....

sadece 1 sene önce yazdığım şeyleri sanki başkası yazmış gibi.
1 sene önce sevdiğim bazı kimseler de bugün yüzünü şeytan görsün kimseler de olabiliyor.
valla hayatta çok acayip şeyler oluyor son zamanlarda. hızına yetişemiyorum.
hayırlısı deyip geçiyorum ki bir kaç ay sonra bakıp aklımı kaçırmayayım. e hayırlısı buymuş demek ki diyeyim.
biri bir şey diliyor. öbürü alakasız başka bir şey diliyor. biri olunca öbürü de oluyor. böyle tuhaf. hadi hayırlısı.

19 Mayıs 2012 Cumartesi

TEMİZLİK YAPTIM BUGÜN

Temizlik yaptım bugün...Hem de tüm benliğimdeBütün kaslarımı,sinirlerimi, kemiklerimi hatta kanımı bile temizledim.

Kırgınlıklarımı dışarı çıkardım ilk önce.
Görmenizi isterdim.
Nasıl da çok yer kaplıyorlarmış inanmazsınız.
Bağışlamayı yerleştirdim yerine özenle.
Titizlikle her birinin üstüne ektim tohumlarını.
Her yere görebildiğim göremediğim her yere serptim.
Atarken kırgınlıklarımı bakmadım neydi onlar diye.
Gelecek geçmişten çok daha fazla yaşanası.
Bakmadım merak da etmedim.
Bağışlamayı ekerken tekrar kırılmaktan korkuyordum belki.
Kıskançlığımı çıkardım.
Meğer ben ne az kıskançmışım.
Çok kolay oldu. Sevindim.
Sanki kaybetmiş bir eşyamı bulmuş gibi oldum.
Çok şükür ki kin ve nefret yoktu yüreğimde.
Nasıl temizlerdim hiç bilmiyorum.
Sıra korkularıma gelmişti.
Çıkarmaya bile korktum önce.
Ne de çok alışmışım onlarla yaşamaya.
Bunca acı ve endişeye nasıl alışılır İçten içe bir sevgi nasıl duyulur anlayamadım.
Yerini toprağını sevmiş mor bir menekşeydiler.
E... ne de olsa iyi bakmıştım onlara.
Her gün yeni yeni korkular ekleyip endişelerimle sulamıştım.
Mutluluklarımı ümitlerimi ne de çok ihmal ettiğimi anladım o an.
Bu ilgiyi onlara verseydim her gün onları düşünüp birer umut daha ekseydim;
almadan verip beklemeden sevseydim.

Her şeyden önce içimdeki gücün ve sevginin daha fazla farkında olsaydım böyle bahar temizliklerine ihtiyacım kalmazdı.
Çok zorlandım korkularımla.
Birbirlerinin içine halkalar misali girmişlerdi.
Kenetlenmişlerdi adeta.
Ama onları da sevgiyle çıkardım. .
ve onları yaşamaktan hem de bir zamanlar bir kabus gibi yaşamaktan pişmanlık duymadan çıkardım. .
Kızsaydım onlara bağırıp çağırsaydım. yine dönüp dolaşıp geleceklerini biliyordum.

Temizlik yaptım bugün. .
Bahar temizliği.
Neşe ektim hoşgörü güven sevgi ektim. .
Almadan vermeyi sevilmeden de sevmeyi paylaşmayı ektim. .
Korkusuzlukları ektim alabildiğine...
Saatlerce ektim korkusuzluğu...
Mutluluk ektim doğallık. Sonsuzluk...
Bağışlama ektim.
Sevgi ektim her hücreme.
Coşku heyecan sessizlik ektim.
Tüm güzel fikirler sessizken geliyor bana...
Kabullenme ektim.
Baş eğme değil.
Olduğu gibi kabullenme ...

gidersen bana da bir dengini yolla

Aslında biz hiç bir zaman prens istemedik. Şöyle beyaz atı olsun böyle ailesi olsun öyle pelerini olsun diye hayaller kurmadık. Yanılgımız burda mı başladı diye düşünmeden edemiyorum artık . . ya da yanlış anlattık,şekil vermedik zorlamadık kısıtllamadık anladık belki bazen anlayamadık ama yine de yanıldık. Büyümek çok boktan bir durummuş sevmedim ben. Çirkinleştik,ruhumuzu pislettik,bedenlerimiz kirlendi,yıprandık..Saçmasapan koşturmalar içine sürüklendik biz doğmakta istemedik,büyümekte istemedik,prenste istemedik...İroniye bak ikisi zorla dayatıldı,3.den ağzımızın payını aldık,bizim masallarımızın kahramanları başkalarına figüran olmaya bayıldı her zaman . . .Ulan superman'in bile kimliğinden korktuğu saçmasapan bir senaryoyla büyümüş adamları kahraman moduna sokarsan tabii giderler...Yanlışımızı buldum ben,bizi düzgün yetiştirememişler zamanın gerisinde kaldık. Hala adanmış aşk var sanıyoruz.Hala çırpınıyoruz. Ama değişmeyecek üzgünüm bu durum cünkü ilk 7 sene insanın eğitimi bunu geçeli çok oldu. Kişiliğimiz artık şekillenmez de bir ümit belki bozuluruz,belki biz değilde senle ben oluruz. Olamaz mı olabilir =))))

ortaya KARIŞIK

tükendiğini hissedersin ya boş bir hava çıkar boğazından çığlık yerine,
içinin neminden kemiklerin sızlar hani...
Beni bırakın LÜTFEN...
Şu  hiç bir yere konduramadığınız ben varya azad edin beni,
Ben her seferinde kumdan kalelerimi yıkmanızdan şikayetçiyim.
Ya bensizliği sindirin kendinize , ya da benle olmak  ağırlık yapmasın.,
Beynimin, benliğimin içine ettiniz.Kafamı kaldıramıyorum artık , karmançormanım

ARAFTA . . .


..İşte benim mevsimim, sağı solu belli olmayan,dengeden yoksun.. ellerin ayakların üşümüş pijamalarının üstünde triko hırkan ama ayaklarının çıplak olduğu pazar sabahları. O gözlerini tam açmamışken mutfaktan ciğerlerine dolan filtre kahve kokusu
ardından gelecek portakal suyu ve kızarmış ekmek kokusunun habercisi,perdelerin arasından eve süzülen parlak ama ısıtmayan güneş ışığı, eee kendisi kırıldı dünyaya aylarca içini ısıtmaya çalıştı ama nafile bizimki kendi etrafında döndü durdu. Uyduları ve çekim gücüne kapılanları ona güç verirler sandı. Oysa bazıları birbiri ile aynı ve milyonlarcaydı,bazısı sadece geceleri vardı ve bu enerjide sabah kendisinden aldığını yansıtmakla sağlıyordu. Kırıldı güneş bir kere artık gözleri dimdik dünyanın gözlerinin içine bakmıyor. Büktü biraz boynunu ama biliyorum ben bu filmi daha önce bir çok kez gördüm sonunda ben elimden geleni yaptım diyip buz kesecek ortalığı,içimiz üşüyecek..Yağmur yağsada biraz kırılsa şu ayaz diyeceğiz ama çok geç olacak.Belki kar yağacak ama o da güneşin kalan etkisine toprağın sıcaklığına dayanamayıp eriyecek.Sonunda pes edecek güneş enerjisi,hoşgörüsü,sıcaklığı bitecek.Ama her sonda bir başlangıç değilmidir??Her şeyin bittiğini sandığımız an asılında her şeyin tam olarak başladığı andır.ardından gelecek portakal suyu ve kızarmış ekmek kokusunun habercisi,perdelerin arasından eve süzülen parlak ama ısıtmayan güneş ışığı, eee kendisi kırıldı dünyaya aylarca içini ısıtmaya çalıştı ama nafile bizimki kendi etrafında döndü durdu. Uyduları ve çekim gücüne kapılanları ona güç verirler sandı. Oysa bazıları birbiri ile aynı ve milyonlarcaydı,bazısı sadece geceleri vardı ve bu enerjide sabah kendisinden aldığını yansıtmakla sağlıyordu. Kırıldı güneş bir kere artık gözleri dimdik dünyanın gözlerinin içine bakmıyor. Büktü biraz boynunu ama biliyorum ben bu filmi daha önce bir çok kez gördüm sonunda ben elimden geleni yaptım diyip buz kesecek ortalığı,içimiz üşüyecek..Yağmur yağsada biraz kırılsa şu ayaz diyeceğiz ama çok geç olacak.Belki kar yağacak ama o da güneşin kalan etkisine toprağın sıcaklığına dayanamayıp eriyecek.Sonunda pes edecek güneş enerjisi,hoşgörüsü,sıcaklığı bitecek.Ama her sonda bir başlangıç değilmidir??Her şeyin bittiğini sandığımız an asılında her şeyin tam olarak başladığı andır.Ne güzeldir bu mevsimin sabahları... Değerini bilmek lazım ...
UYKU İYİDİR...

Hani midemde kelebekler vs ... diye yalanlar söylemiyeceğim,aşk benim canımı yakıyor kaç kişiyi mutlu ediyor ?



Hiç Bir insani unutmak, bir insandan vazgeçmek, bir insani hayatından sonsuza kadar çıkartmak zorunda kaldın mı hiç?Hani ölmüş gibi, hani uzatsan da elini tutamayacağını bilmek gibi,her an kapından içeri gülümseyerek gireceğini bekleyip ama aslında hiç gelemeyeceğini de bilmen gibi.Ne zor şey değil mi ölmediğini bilmek, ama ölmüş gibi ulaşılmaz olması artık o insanın sana, ne kadar katlanılmaz birgerçek değil mi sen hala bu kadar sevgili iken?Özlemek, bu kadar özlemek, etini kemiğini yakarcasına özlemek. Çok kötü değil mi?Bu kadar özleyip onu görememek, ona dokunamamak, onu işitememek, artık sonunun “Pi” hali değil mi?Biliyorsun değil mi? Ne kadar umutsuz bir arayıştır o, kalabalık caddede geçen binlerce yüze bakmak belki bir kez daha görebilmek için o yüzü, belki biraz önce geçti bu kaldırımdan diye düşünmek, belki su an arkamda yürüyen insanların içinde bir yerde demek, belki su an üzerimdedir gözleri diye paranoyalar yaşamak ne zordur değil mi?Ne kadar eritir insanı fark etmeden. Sende biliyorsun değil mi bunları.Bir sinema koltuğunda sende iki kişi gibi oturdun mu hiç? Hiç iki kişi gibi zevk aldın mı bir konserden yalnız başına. Güzel bir cafe keşfettiğinde, güzel bir film seyrettiğinde, güzel bir şarkı dinlediğinde güzellikleri oranında eksik kaldıklarını hissettin mi paylaşamadığın için onunla.Bir barın kalabalığında hiç yarım vücudunla sallandın mı ortada? Hiç iki kişilik beyninle yarım insan olabildin mi?Baktığında aynana sadece yüzünün bir yarısını gördüğün oldu mu hiç?Sana hayatındaki en büyük yoksunluğu yaşatandan nefret edemediğin zamanlar oldu mu hiç?Gözünün içine baka baka kolunu bacağını kesen bir insanın yüzüne sevgi dolu bir gülümseme ile bakabildiğin zamanlar oldu mu hiç?Hayatta inandığın bütün değerlerini altüst eden birisine aşk şiirleri yazabildin mi?Onu içinde korumanın seni yok etmek olduğu zamanlara feda oldun mu hiç?İçinde ağlayan çocuğa umut şarkıları söyleyemediğin, özlemini, susuzluğunu, açlığını gideremediğin zamanlar oldu mu hiç?Kanayan yarasını gördüğün ama merhem olamadığın zamanlar. Gücünün, hani o tanrısal gücünün bir çocuğun ağlamasınısusturamayacak kadar olduğunu gördüğün zamanlar oldu mu hiç?

15 Mart 2012 Perşembe

Güç Tasarruf Modu Etkin

Beklemekten ve beklerken kırılmaktan yoruldum.



Benden çok çabuk vazgeçebildiğini fark ettim.


... yazmıştım zamanında yollamadım...

 Şimdi seni ve yaşadıklarımı görmezden gelme gücü bende var mı bilmiyorum. Bende güç tasarruf modu etkin.